Sağlık Ve Estetikte Cildimiz İçin Altı Kritik Soru

Sağlık

SAĞLIK VE ESTETİKTE CİLDİMİZ İÇİN ALTI KRİTİK SORU

Cilt, vücudumuzdaki en geniş organ olmasının yanı sıra dış dünyayla aramızdaki ilk koruma hattıdır. Çevresel koşullar, sağlık ve yaşlanma gibi faktörler cildimize doğrudan etki etmektedir. Cilt bariyeri fonksiyonları bu koşullara göre farklı reaksiyonlar gösterebilir.

UZMAN DR. SİNAN İBİŞ
Özel Flavius Poliklinigi
sinanibis@flavius.com.tr

CİLDİN YAĞ (SEBUM) ÜRETME SEBEPLERİ

Cildin “retiküler dermis” adı verilen en alt katmanında saç köklerinin dibine yakın yerlerde sebaceous bezler vardır. Bunlar sebum denen yağ ve balmumu benzeri bileşenlerden oluşan bir madde salgılarlar. Sebum, cilt yüzeyine sebaceous bezi kanalı ile ulaşır. Sebaceous bezi ve sebaceous bezi kanalından oluşan bu yapıya “pilosebaceous birim” adı verilir.

Sebumun işlevi konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı bilim insanları bunun, cildin susuz kalmasını önleyenek bir yüzey koruyucusu olduğunu düşünüyor, kimileri de bir evrimleşme artığı olduğuna inanıyor. Hiçbir işlevi olmadığını savunanlar da var. Ancak alipidik (sebum üretimi kısıtlı) olan ciltler susuz kalmaya eğilim gösterdiğine göre ilk seçenek ağırlık kazanıyor.

CİLTTEKİ GÖZENEKLER

Cildin yüzeyindeki gözenekler sebaceous bezleri ve kanallarının cilt yüzeyine açılan delikleri veya ağızlarıdır. Gözenek sadece ağız kısmını oluşturur, yapının tümü değildir.

BAZI GÖZENEKLER NEDEN DAHA GENİŞTİR?

Gözeneğin büyüklüğünü sebaceous bezi kanalından cildin yüzeyine ulaşan sebumun miktarı belirler. Sebum üretimi arttıkça salgılanan miktara uygun olarak kanal ve gözenek genişler. Cildin yüzeyinde canlılığını kaybetmiş hücreler ve yağlı malzemelerle tıkanmış olan kanalların ucundaki gözenekler, bu atıklardan dolayı daha fazla genişlemek durumunda kaldıkları için, daha büyük olurlar.

YÜZ CİLDİ İLE BEDEN CİLDİ ARASINDAKİ FARKLAR

Yüz cildi ile beden cildi arasında pek çok fark vardır. Hatta bedenin çeşitli bölgelerindeki ciltler arasında bile farklar vardır.

• Sebaceous bezleri en çok yüzde bulunur, ama kafa derisinde, göğüste ve sırtta da oldukça fazladırlar. Saç olan her yerde yağ bezleri vardır.

• Ter bezleri en çok avuç içlerinde ve ayaklarda bulunur.

• Yüzdeki cilt, bedendeki cilde göre çok daha hassas ve tepkiseldir.

• Yüzdeki kaslar deriye yapışıktır. Yüz mimiklerini bu sayede yapabiliriz. Kolunuzla mimik yapamazsınız!

• Bedendeki cilt, yüzdekine kıyasla daha kurudur. Bunun bir nedeni, beden derisinde daha az sebaceous bezi olmasıdır, ama insanların yüzlerini bedenlerinden daha çok yıkaması da bir neden olabilir.

• Akne genellikle yüzde görülür; ama göğüsü, kafa derisini, sırtı, hatta bacakları da etkileyebilir.

KADIN VE ERKEK CİLDİ ARASINDAKİ FARKLILIKLAR

Kadın ve erkek cildi arasında farklar vardır, ama bunlar anatomik farklılıklardan ziyade hormonlarla ilgilidir. Yeni doğmuş bir bebeğin yüzüne bakıp onun kız mı yoksa erkek mi olduğunu söylemek genellikle zordur. Ancak bu durum ergenlikte değişir. Erkeklerde görülen sakallı deri, kellik, aktif sebaceous bezleri, bedenin kıllanması ve kılların tipi bu hormonların neden olduğu farklılıklar için birkaç örnektir. Bunlar androjen (erkeklik hormonu) özellikleridir.

Kadınların cildinin, “retiküler dermis” adı verilen en alt katmanında daha fazla şeker ve proteinden oluşan destekleyici glycosaminoglycan bulunmasının ve cilt altı tabakalarında daha fazla yağ olmasının nedeni, öncelikle östrojen hormonu ve diğer dişilik hormonlarıdır.

Hormon faaliyetlerinde oluşabilecek anormalliklere bağlı olarak kadınların da yüzlerinde kıllar çıkabilir veya erkeklere benzer şekilde saçları dökülebilir. Uzun süre devam eden çene aknesi ve melasma (hamilelik lekeleri) veya benzer pigment sorunları kadınlarda görülen ve tedavi gerektiren hormonal sapmalara örnek olarak verilebilir. Erkeklerde melasma pek görülmez, ama hormonal nedenlerden dolayı bedenlerindeki kıllar dökülebilir. Erkeklerin cildi genellikle daha yağlıdır ve susuz kalmaya karşı daha dirençlidir.

Selülit veya dudak çevresi kırışıklıkları gibi estetik sorunların daha çok kadınlarda görülmesinin nedeni, kadınların kas yapılarının ve hormonlarının erkeklerden farklı olmasıdır. Ayrıca kadınlar erkeklere oranla daha fazla yağ dokusuna sahiptir. Cilt bakımı açısından erkekler genellikle kadınlara nazaran daha az “emollient” adı verilen yumuşatıcı içeren ve daha hafif ürünleri kullanmayı tercih ederler.

Kadınlarda rosacea daha yaygınken, erkeklerde daha çok rosacea veya Gül Hastalığı rahatsızlığına rastlanıyor. Rosacea’nın bu tipinde burun irileşir ve kıkırdak kısmı büyür. Ancak hassas cilt daha çok kadınlara özgü bir durumdur. Bunun bir nedeni de kadınların ciltlerine aşırı ölçüde bakım yaparak bariyer fonksiyonunu bozmaları olabilir.

CİLDİMİZ NEDEN BAZEN SICAK BAZEN SOĞUK OLUR?

Isıyı düzenlemek, cildin hayranlık uyandıran ana fonksiyonlarından biridir. Cildin içinde bulunan sinir uçları dışarıdaki havanın sıcak mı, yoksa soğuk mu olduğunu algılayabilirler. Beden fazla ısındığında kan damarları genişler ve kan, cilt yüzeyine yaklaşır. Kan, dışarıdaki havaya yaklaştığı için ısısı düşer.

Ter bezleri ter üretir ve ter buharlaştıkça cilt serinler. Cilt, soğuk havaya maruz kaldığında soğuyabilir ayrıca kan, cilde sağlıklı bir şekilde ulaşamadığında da ciltte soğuma meydana gelebilir. Hastalık sırasında insanların solgun görünmesinin nedenlerinden biri o sırada cilt altındaki kan akışının yetersiz olmasıdır. Beden ısısı düştüğünde kan, bedenin ısısını korumak için deri altından çekilir.