İstanbul 2. Bölge Koordinatörlüğü
GÖNÜL BANKACILIĞI İLKESİNDEN ÖDÜN VERMEDEN YOLUMUZA KARARLILIKLA DEVAM EDİYORUZ
Ülkemizin orta ve uzun vadeli ekonomik hedefleri doğrultusunda şartların gerektirdiği her alanda Banka ve Bölge olarak hızlı ve stratejik bir dönüşüm içerisindeyiz. Amacımız, ortaya çıkan her fırsatı değere dönüştürmek ve sürdürülebilir başarıyı birlikte inşa etmek!
Neşeli tavrı ve nezaketiyle bizleri karşılayan İstanbul 2. Bölge Koordinatörü Mehmet Akif Dede, eğitimci bir
babanın oğlu olarak 1977 yılında Malatya’da doğmuş.
Eğitim hayatı hakkında bilgi edindiğimiz Mehmet Akif Bey, ilk ve ortaöğrenimini İstanbul’da, lisans eğitimini
Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesinde, yüksek lisansını da Namık Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü İktisat Bölümünde tamamladığını söylüyor.
Mehmet Akif Bey, bankacılık kariyerine 2002 yılında adım atmış, ilk 10 yıl boyunca sektörün farklı alanlarında
görev alarak güçlü bir saha deneyimi edinmiş. 2012 yılında Şube Yöneticisi olarak yöneticilik yolculuğuna
başlayan Mehmet Akif Bey, 2017 yılında Tekirdağ Şube Müdürü olarak Halkbank Ailesi’ne katılmış.
O günden bu yana, bilgi birikimi ve insan odaklı yaklaşımıyla hem ekibine hem de müşterilerine değer katmaya
devam ettiğini aktaran Mehmet Akif Dede, “Bankamızda Ticari Şube Müdürü ve Kurumsal ve Ticari Pazarlama 2
Daire Başkanı olarak çalıştıktan sonra 2024 yılından bu yana İstanbul 2. Bölge Koordinatörü olarak atandım.”
diyor.
Çalışma hayatı dışındaki yaşamı hakkında yönelttiğimiz sorulara içtenlikle yanıt veren Mehmet Akif Bey, özel
hayatında ailesiyle vakit geçirmeye büyük önem verdiğini belirtiyor. Yoğun iş temposuna rağmen dostlarına da
vakit ayırmaya çalıştığını ifade ederken farklı kültürleri tanımaya yönelik seyahatlerin kendisine ilham verdiğini
paylaşıyor.
‘İSTANBUL’UN DOKUZ İLÇESİNDE MÜŞTERİLERİMİZİN YANINDAYIZ’
Bölge Koordinatörlüğü olarak sorumluluk alanlarınızın kapsamı hakkında bilgi verir misiniz? Organizasyon yapınızdan söz eder misiniz, size bağlı kaç şube ve çalışan bulunuyor?
Bakırköy’den Fatih’e, Bahçelievler’den Eyüp Sultan’a uzanan bölgede 9 ilçede toplam 33 Şube ve 1 Uydu Şube ile
İstanbul’un göz bebeği bir hinterlantta hizmet veriyoruz. Bölgemizde 30, bağlı Şubelerimizde 475 olmak üzere
toplam 505 çalışma arkadaşımızla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.
‘MANEVİYATIN VE TİCARETİN KALBİNDE ÇALIŞIYORUZ’
Tarihsel ve kültürel varlıkları açısından İstanbul oldukça zengin bir şehir. Ön plana çıkan sektörler neler, bölge ile etkileşiminizden bahseder misiniz?
Ülkemizin en büyük metropolü olan, köklü tarihiyle öne çıkan İstanbul; otomotiv, tekstil, kuyum/mücevherat,
elektronik, imalat, ithalat-ihracat, turizm ve hizmet gibi köklü sektörlerle ekonominin itici gücünü oluşturuyor.
Son dönemde artan teknoloji yatırımları ve start-up ekosistemiyle birlikte şehir, yenilikçi girişimlerin de merkezi
hâline geliyor.
Tarihî Yarımada’nın Haliç, Boğaziçi ve Marmara ile üç tarafının denizlerle çevrili olması, ona eşsiz bir güzellik
kattığı gibi stratejik önem de kazandırıyor. Bölge, kendine has dokusu, tarihsel ve kültürel varlıkları, manevi
değerleri ile ruhumuza dokunuyor.
Bağlı Şubelerimizin 1/3’i Tarihî Yarımada’da bulunuyor. Ticaretin, kuyum-mücevheratın, turizmin kalbi
konumunda olan bu bölge, aynı zamanda ekonomi için iştah açan bir zenginlikte.
Çalışırken geçmişin en büyük miraslarını içinde barındıran, Fatih’in ve fethin şehrinde olduğumuz bilinciyle
ecdadımızın bu toprakları vatana katabilmek için katlandıklarını unutmadan, bugün ülkemize daha fazla ne
katabiliriz sorusuyla hareket etmek beni ve tüm ekip arkadaşlarımı millî duygularla motive ediyor.
Göreve başladığım günden bu yana, zamanımın büyük kısmını müşteri ve şube ziyaretlerine ayırıyor; hem
müşterilerimizle hem de ekip arkadaşlarımızla yakın temasta kalmaya özen gösteriyorum.
“Gönül bankacılığı” ilkesinden ödün vermeden, sahadan beslenen bir anlayışla yolumuza kararlılıkla devam
ediyoruz.
‘FIRSATLARI KAZANIMA ÇEVİRMEK İÇİN VAR GÜCÜMÜZLE ÇABALIYORUZ’
Şehrin ekonomisi ve müşteri profiliniz hakkında neler söylersiniz? Bölgenizdeki rekabet koşulları çalışmalarınızı nasıl şekillendiriyor?
Ülkemizin en kalabalık şehrinde, 33 Şubemizle, çok geniş bir alanda büyük bir rekabet ortamında çalışıyoruz.
Bölge olarak Bankamız ürünlerini ve avantajlarını iyi tanıtmak hem rakiplerimizi hem de müşterilerimizi iyi
tanımak zorundayız.
Müşterilerimiz, finansal okuryazarlığı yüksek, bankacılık ürünlerine hâkim, yenilikleri yakından takip eden bir
yapıya sahip. Bu nitelikli müşteri profili, özellikle Tarihî Yarımada ve çevresindeki Şubelerimizde belirgin bir
şekilde öne çıkıyor.
Bu güvene layık olmak için her gün daha fazlasını sunmaya gayret ediyoruz. Bu durum özellikle Tarihî Yarımada
ve çevresindeki Şubelerimizin müşteri profilinde net olarak göze çarpıyor.
Kısacası, ülkemizin orta ve uzun vadeli ekonomik planları çerçevesinde şartlar neyi gerektiriyorsa biz de Banka
ve Bölge olarak hızlı bir dönüşüm içerisine girip fırsatları kazanıma çevirmek için var gücümüzle çabalıyoruz.
‘YEREL YAPIYA DUYARLI BİR BANKACILIK ANLAYIŞI BENİMSİYORUZ’
Koordinatörlüğünüz faaliyet göstermeye başladığı zamandan bu yana ne gibi çalışmalar yaptınız, bölgeye ne gibi katkılarınız oldu?
Koordinatörlüğümüz faaliyete geçtiği günden bu yana, bu tarihî dokunun içinde ekonomiye canlılık katmak,
bölgedeki ticari hayatı desteklemek ve müşterilerimize en iyi hizmeti sunmak amacıyla kapsamlı çalışmalar
yürütüyoruz.
Özellikle esnaf, KOBİ ve ticari müşterilerimizin ihtiyaçlarına yönelik finansal çözümler geliştirerek onların
büyüme yolculuklarına eşlik ediyoruz. Tarihî Yarımada’nın sahip olduğu kültürel ve ekonomik potansiyeli göz
önünde bulundurarak yerel yapıya duyarlı bir bankacılık anlayışı benimsiyoruz.
İstanbul’un bu güzide bölgesine daha da değer katmak, geçmişin mirasını geleceğe taşırken ekonomiye de
sürdürülebilir katkı sağlamak en büyük motivasyonlarımızdan biri.
Şubelerimizin talepleri ve bölge ihtiyaçları doğrultusunda saha ve müşteri görüşmelerine aktif olarak katılım
sağlıyoruz.
Koordinatörlüğümüzce; özellikle imalatçı, ihracatçı, istihdam yaratan firmalar ile genç ve kadın girişimcileri
önceliklendirerek selektif kredi anlayışıyla verimlilik odaklı finansman desteği sunuyoruz.
‘BAŞARI, EKİBİN DEĞERLİ OLDUĞU BİR ÇALIŞMA ORTAMI İLE GÖRÜNÜR’
İş süreçlerinizle ilgili ekibinizden beklentileriniz neler, özellikle nelere vurgu yapıyorsunuz Motivasyonlarını nasıl destekliyorsunuz?
Halkbank’ın köklü vizyonu doğrultusunda ekip yönetiminde en çok önem verdiğim konuların başında
sorumluluk bilinci, müşteri odaklılık ve ekip çalışması geliyor. Bankacılık sektöründe başarı, bireysel katkıların
uyum içinde bir bütüne dönüşmesiyle mümkün oluyor. Bu nedenle her ekip arkadaşımın süreçlerde aktif rol
almasını, inisiyatif kullanmasını ve çözüm odaklı yaklaşmasını önemsiyorum.
Ayrıca sürekli değişen sektör dinamiklerine uyum sağlayabilmek için gelişime açık olmak, yetkinliklerimizi
sürekli artırmak önceliklerimiz arasında.
Motivasyonu desteklemek adına ise ekip içinde şeffaf iletişim, takdir kültürü ve bireysel gelişim fırsatları
sunmaya özen gösteriyorum. Başarıların görünür olduğu, herkesin katkısının değer gördüğü bir çalışma ortamı
ekip ruhunu güçlendirirken Bankamızın hedeflerine de katkı sağlıyor.
‘EN GÜÇLÜ BÖLGE HÂLİNE GELMEK ÖNCELİKLİ HEDEFİMİZ’
Koordinatörlük olarak 2025 yılını tamamlamadan önce gerçekleştirmeyi planladığınız hedefleriniz arasında neler var?
2025 yılı Bankamızda “Verimlilik Yılı” olarak ilan edildi. Biz de Bölge olarak hem daha önce kredilendirdiğimiz
hem de yeni çalışmaya başladığımız firmalarda verimliliği artırmak üzere çalışmalar sürdürüyoruz. Bunun yanı
sıra, tüm hedeflerimizi gerçekleştirerek pazar payımızı artırmak, selektif kredi anlayışımıza uygun yeni müşteri
kazanmak, Bankamızın en büyük ve en güçlü bölgesi hâline gelmek öncelikli hedeflerimizden.
‘EN GÖZDE ŞEHİR: İSTANBUL’
Birçok farklı rengi bir arada barındıran dinamik bir şehir olan İstanbul’da yaşamak size neler hissettiriyor? Bu şehrin sevdiğiniz yönleri nelerdir?
İstanbul, her sokağında, her bir taşında tarih kokan, yüzyıllar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış,
tüm dünyanın hâkim olmak istediği en gözde şehir.
Kültürüyle, insanıyla, konumuyla, deniziyle, boğazıyla, her köşesinden selam veren tarihî eserleriyle, eşsiz bir
güzelliği ifade ediyor benim için.
Mesleki anlamda ise, uçsuz bucaksız bir fırsat deryası olarak görüyorum.
İstanbul sevdamı Orhan Veli’den bir kıta ile anlatmak isterim:
“İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgârında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.”
