Sosyal Medyanın Çocuklar Üzerindeki Etkileri

Bizim Aile

SOSYAL MEDYANIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Gelişen dijital çağın en belirgin özelliği, herkesin sınırsız bilgi ve iletişim kaynaklarına kolaylıkla ulaşabilmesidir. Sosyal medya, kullandığımız teknolojilerin en göz önünde olan tarafı. Her yaştan kullanıcıya açık bir kaynak olan sosyal medyanın çocukları ne şekilde etkilediği ise ebeveynler ve uzmanlar tarafından tartışılmakta.

UZMAN KLİNİK PSİKOLOG SEDA AYDOĞDU
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi

Geleneksel dönem olarak tabir edebileceğimiz eski zamanın çocukluk dönemleri ile şimdiki zamanın çocukluk dönemi arasında oldukça büyük farklar olduğu bütün ebeveynler tarafından kabul edilmektedir. Eski dönemde çocuklar, günün çoğunu sokaklarda ve mahallelerinde geçirirken şimdiki zamanda sokak ve mahalle kültürünün kalmaması sonucu çocukların daha bireysel olmaya ve zamanın büyük kısmını evde ekran kullanımıyla geçirmeye başladığı görülmektedir.

EBEVEYN TUTUMLARI DEĞİŞTİKÇE EKRAN KULLANIMI ARTMAKTA

İki dönem arasındaki bu büyük farklılıklara bakıldığında; değişen zamanla birlikte kültürel değerlerin de değiştiği ve ebeveynlik tutumlarının buna bağlı olarak değişim gösterdiği görülebilir. Bu değişimler sonucunda çocukların arzu ve ihtiyaçları değişmekte ve ebeveynler buna uyum sağlamaktadır; ancak aynı zamanda ebeveyn tutumları da değiştiği için çocukların arzu ve ihtiyaçlarında da buna bağlı değişimler olduğunu gözlemleyebiliriz. Yani aslında iki uçlu bir değişim olduğundan bahsedebiliriz.

Ekran; özellikle ebeveynlerin en zor anlarında kurtarıcı bir araç şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Çocuklarıyla
kriz yaşayan ebeveynler zaman zaman onları sakinleştirmek için, zaman zaman onların dirençlerini kırmak için, zaman zaman da yemek yedirmenin zorluğu karşısında ekranı kurtarıcı bir formda günlük rutin içine
dahil edebilmektedir.

Tüm bu durumlar karşısında ilişkisel, kapsayıcı ve sakinleştirici olma rolünü, aslında ebeveyn olarak kendimizden alıp ekrana vermekteyiz. Böyle olunca da çocuklar sakinleşmenin belki de tek yolu olarak ekranı öğrenmekte ve özellikle negatif duygular karşısında ekrana ihtiyaç duyar hale gelmektedir.

SOSYAL MEDYANIN ÇOCUKLAR ÜZERİNDE OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ

Sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkilerine bakıldığında pozitif etkileri ve negatif etkileri olmak üzere
iki yönlü bir değerlendirme yapılması mümkündür. Ebeveynlerin; istediklerini yaptırmak, kriz anlarında ortamı sakinleştirmek, çatışmadan kaçınmak için veya bir ödül/ceza sistemi içerisinde, ekranı çocuğun günlük rutinine dahil etmesi, çocuğun gelişimini olumsuz anlamda etkilediği görülmektedir. 

Kriz anlarında çocuğumuza ekranı sunmak; uzun vadede çocuğumuzun problem çözme becerilerinin gelişimini olumsuz etkilediği gibi, iletişim kurma, arzu ve isteklerini fark etme ve karşı tarafa aktarma gibi temel iletişim ve regülasyon becerilerinin gelişimine de zarar verdiği tespit edilebilir.

EBEVEYNLERİN TUTUMU REHBER NİTELİĞİNDE OLMALI

Ekran, çatışmadan kaçınmak için verildiğinde, çocuğumuz agresif bir duygulanım içerisindeyken o duyguya
yaklaşmakta ve onu çözmekte başarısız olacaktır. Ebeveyn olarak çatışmadan kaçmaktan ziyade, çatışma oluşturan olayı ele almak ve çocuğumuzun öfke gibi yoğun duygularla baş etmesine yardımcı olacak rehber görevimizi yerine getirmek, çocuğumuzun öfke gibi güçlü duygulanımlarını kontrol etmeyi öğrenmesine yardımcı olacaktır.

Tüm bu ve benzeri durumlarda ebeveyn olarak çocuğumuza dijital dünyayı sunuyor olmamız uzun vadede çocuğumuzun ekran bağımlılığını geliştirmesine vesile olacaktır. Yaşa ve bireysel özelliklere bağlı olarak değişen birçok olumsuz durumdan çocuğumuz zarar görebilir.

SOSYAL MEDYA ÇOCUĞUN KENDİNE DAİR ALGISINI DEĞİŞTİREBİLİR

Temelde özgüven düşüklüğünün bir nedeni olarak görülen ekran kullanımı, mesela ergenlik döneminde
çocuğun benlik algısına yönelik olumsuz düşüncelerin yerleşmesine vesile olacaktır. Ergenlik döneminde
önem kazanan beden ve imaj algısı, sosyal medyadaki akımlar üzerinden olumsuz etkilenebilmekte ve çocuğun özellikle kendine daha eleştirel ve daha acımasız yaklaşmasına neden olabilmektedir.

Okul çağında ekran kullanımının artması; çocuğun içe kapanma, sosyal ilişkilerden kaçınma ve fiziksel hareket yerine eylemsiz bir şekilde ekran kullanımının günlük görev ve sorumluluklarını yerine getirmesine engel olabilir.

EKRAN KULLANIMI NASIL DAHA SAĞLIKLI HALE GELEBİLİR?

Tüm bu olumsuz durumların yanı sıra; sosyal medya ve teknoloji kullanımının çocukların gelişimi üzerinde oldukça olumlu etkileri olduğunu da eklemeliyiz. Güncel olayları takip edebilmesi, akran ilişkilerini desteklemeyi öğrenmesi, eleştirel düşünebilmeyi sağlaması, kelime bilgisini geliştirmesi, pratik düşünmeyi kolaylaştırması ve bilgiye anında ulaşabilmesine olanak tanıması gibi sosyal medyanın çocuk gelişiminde oldukça geniş bir yelpazede olumlu etkileri olduğunu da belirtmek isteriz.

Ekran kullanımı içerisinde yer alan; telefon, tablet ve sosyal medya kullanımının çocuğumuz üzerindeki etkileri aslında biz ebeveynlerin çocuğumuza bunu hangi ortamda, hangi amaçla nasıl sunduğumuzla ilişkilidir. Kullanım şeklini ve amacını çocuğumuza sağlıklı bir şekilde öğretmemiz, faydalı bir sonuç almasını sağlayacaktır.

EKRANA BAĞIMLI KALMADAN KALİTELİ VAKİT GEÇİRMEK ÖNEMLİ

Çocuklarımızla ekran karşısında olmadan, etkin iletişim kurarak vakit geçirmek hem çocuk-ebeveyn ilişkisini
güçlendirmek hem de onların kişisel gelişimine katkı sağlamak adına oldukça önemlidir. Peki çocuklarımızla birlikte rol alabileceğimiz ne tür etkinlikler yapılabiliriz, birkaç örnek vermek gerekirse:

  • Birlikte oyun oynamak. Evde veya açık havada fiziksel aktiviteyi de içeren oyunlar oynamak hem çocuğun fiziksel gelişimine katkı sağlayacak hem de ebeveynle kurduğu iletişimi geliştirecektir.
  • Yeni yerler keşfetmek. Bulunduğunuz şehrin tarihi yerlerini gezmek veya doğada gezinti yapmak hem yetişkin hem çocuk açısından zihni rahatlatacak ve keşif duygusunu destekleyecektir.
  • Mutfakta vakit geçirmek. Çocuğunuzla birlikte mutfakta bir şeyler hazırlamak, ortaklaşa bir üretim yapma ve paylaşma duygusunu güçlendirir.
  • Beraber spor yapmak. Çocuğunuzla birlikte düzenli bir fiziksel aktivitede bulunmak iki taraf için de
    hem ruhsal hem fiziksel olarak destekleyici olacaktır. Birlikte bisiklet sürmek veya evde basit bir egzersiz rutini oluşturmak bile olabilir.