Hobi
GEÇMİŞİN DEĞERLERİNİ
GELECEĞE TAŞIMAK…
Geçmişin değerlerini geleceğe taşıyan ve her geçen gün değer kazanan en önemli koleksiyonlardan biri hiç kuşku yok ki nümismatik koleksiyonudur. Nümismatik en basit hâliyle para koleksiyonculuğu olarak bilinip tarif edilse de aslında eski paraları inceleyerek arkeoloji, coğrafya, sosyoloji, ekonomi, siyasal tarih gibi birçok ana bilim dalına katkıda bulunan çok önemli bir inceleme bilimidir. Onu diğer bilimlerden ayıran en belirgin özelliklerden biri ise amatörlerin de ilgilenebileceği bir hobi olmasıdır.
Nümismatik, esasen araştırmacılık tarihinin bir nevi bilim dalıdır. Genel ve en basit anlamda para koleksiyonculuğu olarak bilinip tarif edilse de kayıp uygarlıkların, kentlerin ve yerleşim yerlerinin kesin olarak belirlenmesine katkı sağlayan, tarihsel süreç içinde yok olmuş anıt ve yapılara ilişkin kanıtları bizlere işaret eden, imparatorların, kralların ve topluma egemen olmuş hükümdarların saltanatlarının başlangıç tarihlerinden, almış oldukları ünvanlardan, saltanat dönemleri boyunca yaptıkları önemli işlerden, kazandıkları zaferlerden ya da yenilgilerinden neredeyse kesin biçimde bilgi sahibi olmamıza yardımcı olan spesifik bir inceleme bilimidir. En önemli özelliklerinden biri ise döneminde tedavüle giren parada kullanılan madenin türüne göre o toplumun, o dönemki ekonomik durumu hakkında ciddi bir ipucu elde etmemizi sağlar.
NÜMİSMAT KİMDİR?
Eski paraları inceleyen, araştıran, sınıflayan, arşivleyen, sergileyen, yayımlayan ve konusunda alt yapısı ile bilgi sahibi olan kişiye “nümismat” denir. Her para toplayan kişiye nümismat diyemeyiz, zira bazı meraklılar sadece para toplar ancak konusunda bilgi sahibi olmaz, onlara genelde “toplayıcı” denir. Aradaki fark bilgi seviyesinin değeridir.
ROMA DÖNEMİNDEN BUGÜNE…
Tarihsel gelişimine gelirsek, antik kaynaklar ilk koleksiyonerin Roma İmparatoru Augustus olduğunu iddia eder. Nümismatik konusunda bilimsel anlamdaki ilk çalışmalar 18. yüzyılda başlamıştır. 1792-1798 yıllarında Joseph Hilarius von Eckhel “Doctrina Numorum Veterum” isimli çalışmasını yayımlamış, sonrasında T.E. Mionnet 1806-1813 yılları arasında altı ciltlik bir Grek ve Roma sikkeleri kataloğu çıkarmıştır. Friedrich Imhoof-Blumer 1900’lü yılların başında Anadolu medeniyetlerinin sikkeleri hakkında “Kleinasiatische Münzen” adlı çalışmayı yapmıştır.
Ülkemizde nümismatik bilimiyle ilk ilgilenenler ise Abdüllatif Suphi Paşa ve Osman Hamdi Bey’dir. Yaptıkları çalışmalarla Türk nümismatiğine yön veren ve Türk nümismatiğin gelişmesine büyük katkılarda bulunan İsmail Galip Bey (1847-1895), Behzat Budak (1891-1963), Cüneyt Ölçer (1925-1990) ve Cafer Cem Mahruki (d. 1943) ünlü Türk nümismatlardır
TÜRK NÜMİSMATİK DERNEĞİ
Ülkemizde nümismatik meraklılarının ve koleksiyonerlerin toplandığı en ciddi kuruluş ise 1968 yılında 22 nümismatik sevdalısı tarafından kurulan, Türkiye’de yasa ile çok az sayıda derneğin kullanımına izin verilen, dernek üyelerinin de adında taşımaktan onur ve gurur duyduğu “Türk” ibareli Nümismatik Derneği bulunmaktadır. Merkezi İstanbul’da olan dernek para, madalya (madalyon) ve diğer nümismatik konularda temel değerlere sahip çıkmayı, her yaşta yeni koleksiyonerler yetiştirmeyi ve en önemlisi toplumu doğru bilgilendirmeyi kendine hedef belirlemiş bir sivil toplum kuruluşudur.
HOBİ OLARAK MÜKEMMEL BİR SEÇENEK
Ülkemizde 25 bin civarında nümismatik ile ilgilenen, bir kısmı kayıtlı, bir kısmı da gönüllü koleksiyoner ve meraklıların olduğu tahmin ediliyor.
Hobi olarak mükemmel bir seçenek olan nümismatiğe başlangıç için en basit ve kolay olan yol hiç kuşku yok ki günümüzde Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’ne abone olarak hatıra para, hatıra madalyon ve hatıra nitelikli ürünleri takip ederek temin etmektir. Ayrıca Türk Nümismatik Derneği’ne üye olunabileceği gibi isteyenler internet üzerinden satış, pazarlama yapan firma ve müzayede şirketlerini de takip edilebilirler. Ancak en dikkat edilecek konu; kültür ve tabiat varlıklarını koruma konusunda hâlen yürürlükte bulunan 2863 sayılı Yasa’ya uygun hareket ederek koleksiyon yapmaktır. Bu yasa son altı Osmanlı padişahı (Abdülmecid, Abdülaziz, V. Murat, Abdülhamit, Reşat, Vahdettin) dönemindeki paralar dışında tüm para ve madalyaların serbestçe koleksiyonlarının yapılmasını ve satımını yasaklar.
ACELECİ DAVRANMAYIN!
Günümüzde nümismatik artık sadece kâğıt ve madeni paraları değil aynı zamanda hatıra para, hatıra madalya (madalyon) ve nişanları da kapsıyor. Dolayısıyla bu tür değerli ürünleri edinirken en dikkat edilmesi gereken kriter, bunları temin ederken yanılmamak veya aldatılmamak. Bu konuda en akılcı davranış ise aceleci davranılmaması, önce biraz bilgi ve fikir sahibi olunması, sonrasında araştırma ve inceleme ile nümismatik konusunda faaliyet gösteren dernek, kurum, kişi ve firmalar ile temasa geçerek güven verenler ile alışveriş yapılmasıdır.
NASIL KORUMALI?
Toplanan kâğıt ve madeni paraların, madalyaların muhafaza edilmesi de çok önemli. Ülkemizde ve dünyada
nümismatik malzemeler için üretilmiş özel dosya, portföy ve saklama kutuları bulunuyor. İsteyen herkes kolayca temin edebilir.
Geçmişin değerlerini geleceğe taşıyan ve her geçen gün değer kazanan en önemli koleksiyonlardan biri hiç kuşku yok ki nümismatik koleksiyonudur. Nümismatiğe gönül veren ve yeni başlayacakların hayallerindeki para ve madalyaları koleksiyonlarına bir an evvel katabilmeleri ve en güzel anılarda gelecek nesillere iletebilmeleri dileğiyle…