Çocuklarda İşitme Kaybına Dikkat!

Bizim Aile

ÇOCUKLARDA İŞİTME KAYBINA DİKKAT!

İşitme kayıplarının konuşma bozuklukları, dil gelişim yetersizliği, öğrenme güçlüğü gibi problemlere yol açmadan erken tespit edilmesi son derece önemli. Ebeveynler işitme kaybının çocukların sosyal ve duygusal becerilerini etkileyebileceğini unutmamalı, sağlıklı gelişimleri ve başarılı akademik yaşamları için onları sık sık gözlemlemeli.

DOÇ. DR. NERGİS SALMAN
Medicana Ataşehir Hastanesi
Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı

İşitme kaybı, en sık görülen doğumsal anomalidir. Her yıl yenidoğanlarda %0,1-0,6 oranında işitme kaybı bildirilmektedir. Çocuklarda işitme seviyesinin 15 dBHL’den kötü olması durumu, işitme kaybı olarak kabul edilir.

ÇOCUKLARDA İŞİTME KAYBININ NEDENLERİ

Çocuklarda işitme kaybının birçok nedeni vardır. Gürültü, enfeksiyonlar ve diğer orta kulak problemleri işitme kaybına yol açabilir. Ailesel, doğumsal işitme problemleri de görülebilir. İşitme kayıpları kalıcı olabileceği gibi geçici de olabilir.

Doğumsal olmayan, çocukluk çağında ortaya çıkan işitme kayıpları da mevcuttur. Enfeksiyonlar (menenjit gibi), tekrarlayan kulak iltihapları, orta kulakta sıvı birikimi, travma, kulak zarı perforasyonları ve ilaca bağlı işitme kayıpları görülebilir. Bunun yanı sıra buşon adını verdiğimiz kulak kiri ve çocukluk çağında sık karşılaştığımız dış kulak yolundaki yabancı cisimler de işitme kaybı yapabilir.

EBEVEYNLER NELERE DİKKAT ETMELİ?

Konuşma bozuklukları, dil gelişim yetersizliği, öğrenme güçlüğü gibi problemlere yol açmadan işitme kayıplarının erken saptanması çok önemlidir. Bu noktada ebeveynlere büyük görev düşmektedir.

Doğuştan işitme kaybına yol açan hastalıkların da olduğu akılda tutulmalıdır. Ülkemizde uygulanan Ulusal Yenidoğan İşitme Tarama Programı (YDİTP) ile bu konuda büyük bir adım atılmıştır. Ebeveynlerin tarama programının tüm basamaklarına uygun şekilde bebeğin testlerini yaptırmaları gerekir.

Anne babalar yenidoğan döneminden itibaren bebeğin sese verdiği tepkileri gözlemlemelidir. Örneğin bir bebek 0-3 ay arası ani ve yüksek sesle irkilir, gözlerini kırpar, sesi dinler. Dördüncü aydan başlayarak “ba ba” şeklinde babıldama denen sesler çıkarmaya başlar. Altıncı aydan itibaren sesin geldiği yöne başını çevirir ve sesli oyuncuklarla ilgilenir. Bebeğin sese karşı tepkileri ve dil-konuşma becerilerindeki gelişmeleri takip edilmeli, eğer gecikmelerin olduğu fark edilirse vakit geçirmeden bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır.

Hayatın ilk altı ayı içinde işitme kaybı tanısı konan bir bebekte işitme cihazı kullanımına başlanılması, dil ve konuşma gelişimi açısından çok önemlidir.

GEÇ FARK EDİLMESİ ÇOCUĞUN GELİŞİMİNİ NASIL ETKİLER?

İşitme kaybı olan çocukların kelime dağarcığı zayıftır, sözel iletişimleri yavaş gelişir. Genellikle “s”, “f”, “t” gibi alçak konuşma seslerini duyamadıkları için konuşma gelişiminde gecikmeler yaşarlar. İşitme kaybı, çocuğun sosyal ve duygusal becerilerini geliştirmesini de olumsuz etkiler.

Anne babaların çocuklarını gözlemlemeleri önemlidir. Günlük hayatta birçok ipucu bize yardımcı olur. Çocuğun televizyon, tablet sesini yükseltmesi, alçak seslere yanıt vermemesi veya anlamak için tekrarlatmaya ihtiyaç duyması, bazen söylenenleri anlamak için iyi duyan kulağını sesin geldiği yöne çevirmesi de işitme kaybını akla getirmelidir.

TEDAVİYE YÖNELİK NELER YAPILABİLİR?

İşitme kaybının tedavisi tanıya dayalıdır. Tedavide; işitme cihazları, ilaç tedavisi, cerrahi tedavi ve koklear implant (biyonik kulak) seçenekleri yer alır.

Ebeveynler unutmamalıdır ki işitme kaybı, çocukta sosyal ve duygusal problemlere neden olabilir. Tedavi edilmeyen bir çocuk okulda kendini yalnız ve mutsuz hissedecektir. Dolayısıyla tedavi, çocuğun sağlıklı gelişimi ve eğitim hayatındaki başarısı açısından çok önemlidir.