Sağlık
CİLDİN YAŞLANMASINDA GÜNEŞİN ETKİSİ BÜYÜK
Cilde hafifçe bastırıldığı zaman cilt hemen eski hâline geri dönebilmelidir. Yaşlı veya güneşten zarar görmüş cilt bunu o kadar çabuk yapamaz. Cilde bu yeteneği dermis’in içindeki elastin lifleri kazandırır. Ancak deri yaşlandıkça elastin lifleri de gevşer, çünkü yüz hareketleri ve yer çekimi deriyi de bedeni de sürekli aşağıya doğru çeker. Tekrarlanan güneş hasarları da bu liflere zarar verir ve elastosis oluşumuna yol açar. Elastosis, cildin eski şekline dönememesi hâlidir ve bunun sonucu olarak da sarkma meydana gelir.
Zaman içinde retiküler dermis’teki (derin cilt ile cilt altına geçişteki kısım) kolajen ve elastin lifleri zarar görür. Tekrarlanan yüz hareketleri nedeniyle bu lifler “yamulur” ve yüzdeki mimik çizgileri ortaya çıkar. Bir metal parçası defalarca aynı yerden büküldüğünde orası nasıl zayıflarsa bu lifler de aynı şekilde incelir. Güneşten zarar görmüş deriyi incelediğinizde retiküler dermis’in karmakarışık olduğunu görürsünüz. Hem kolajen hem de elastin lifleri güneşe defalarca ve aşırı derecede maruz kalmaktan dolayı bozulmuştur. Bu bozulma yavaş yavaş ilerleyerek lifler görevlerini yerine getiremeyecek hâle gelene kadar devam eder. Sonunda “rhytides” olarak adlandırılan cilt kırışıklıkları ve “elastosis” olarak bilinen cilt sarkması oluşur.
CİLT KIRIŞIKLIKLARININ TÜRLERİ VAR MIDIR?
Başlıca iki tip cilt kırışıklığı vardır: biri yüz ifadelerinin neden olduğu mimik çizgileri, diğeri aşırı güneşlenmenin neden olduğu kırışıklıklar. Yüzdeki mimik çizgileri, sürekli tekrarlanan yüz hareketlerinin bulunduğu bölgelerde oluşur. Alındaki yatay çizgiler, iki kaşın arasındaki dikey çizgiler, göz kenarlarındaki “kaz ayakları” ve “nazolabial” çizgiler olarak adlandırılan ağız kenarlarından buruna uzanan çizgiler bu gruba dahildir. Güneşin neden olduğu kırışıklıkların tıbbi terimi “solar rhytides”tir. Çapraz şeklinde olan bu kırışıklıklara yüz mimiklerinin bulunduğu yerlerden ayrı olarak yüzün, boynun veya göğsün çeşitli yerlerinde rastlamak mümkündür.
CİLT NEDEN YAŞLANDIKÇA SARKAR?
Cilde hafifçe bastırıldığı zaman cilt hemen eski hâline geri dönebilmelidir. Yaşlı veya güneşten zarar görmüş cilt bunu o kadar çabuk yapamaz. Cilde bu yeteneği dermis’in içindeki elastin lifleri kazandırır. Ancak deri yaşlandıkça elastin lifleri de gevşer, çünkü yüz hareketleri ve yer çekimi deriyi de bedeni de sürekli aşağıya doğru çeker. Tekrarlanan güneş hasarları da bu liflere zarar verir ve elastosis oluşumuna yol açar. Elastosis, cildin eski şekline dönememesi hâlidir ve bunun sonucu olarak da sarkma meydana gelir.
CİLDİN YAŞLANMA SÜRECİNDE GENETİK MİRASIN ROLÜ NEDİR?
Bir anne ile kızına bakmanız veya bir aile albümünün yapraklarını çevirmeniz yüzdeki yaşlanmanın genetik mirasla ne kadar yakın bir ilişki içinde olduğunu görmeniz için yeterlidir. Eminim “Babasına ne kadar da benziyor!” lafını defalarca duymuşsunuzdur. Yüz hatları, kemik yapısı, kas yapısı, yağlı veya kuru cilt, kellik, egzama, alerjiler ve bir ölçüye kadar cildin yıllara karşı direnci, bize miras yoluyla geçiyor. Ayrıca etnik özellikler de kalıtsaldır. Buna cildimizin güneşe karşı direncini belirleyen cilt tonumuz da dahildir. Buna ek olarak cilt bakımı ve sağlığımızla ilgili alışkanlıklarımızı da ailemizden alıyoruz. Eğer ebeveynlerimiz düzgün bir cilt bakımı uygulamıyorlarsa ve sağlıklarına özen göstermiyorlarsa biz de onların ayak izlerini takip etmeye meyilli oluyoruz. Bu nedenle çocuklara her gün güneş koruyucu kullanmayı ve ciltlerine iyi bakmayı öğretmek çok önemlidir.
CİLT RENGİNİN YAŞLANMAYLA NASIL BİR İLGİSİ VAR?
Cildin rengi ile yüzdeki yaşlanma ve güneş hasarları doğrudan bağlantılıdır. Fitzpatrick cilt tipleri adı altında yaygın olarak bilinen bir ölçüm skalası cilt rengini altı değişik kategoriye ayırır. Her bir kategorinin güneşe karşı direnci, güneş yanığı olma ve güneşe bağlı yaşlanma eğilimleri farklıdır. Kategori numarası ne kadar düşükse cildin güneşten zarar görmeye ve erken yaşlanmaya yatkınlığı artar.
- Tip 1: Cilt rengi çok açıktır. Göz rengi genellikle mavi veya yeşildir. Saçlar kızıl veya sarıdır. Ciltte çoğu zaman kalıtsal çiller görülür. Güneşlenme sonucu hep yanık oluşur ve bronzlaşma gerçekleşmez.
- Tip 2: Sık sık güneş yanığı olur ve bronzlaşma belli belirsizdir. Yine cilt rengi açıktır; gözler mavi, yeşil veya eladır. Saçlar ise sarı veya kızıldır.
- Tip 3: Bu cilt rengi en yaygın olandır. Yine açık renk olarak nitelendirilmesine rağmen bu cilt tipi güneşe çıkıldığında zamanla bronzlaşabilir, ama yanık olma tehlikesi vardır. Gözler ve saçlar her renk olabilir.
- Tip 4: Orta ve yoğun pigmentasyona (koyulaşmaya) sahip Akdeniz-Kafkas cilt tipi bu kategori için iyi bir örnektir. Güneşle temas tekrarlandığında çoğunlukla bronzlaşır ve güneş yanıkları çok nadir olur.
- Tip 5: Bu kategori için saçları ve gözleri koyu renk olan Orta Doğulu cilt tipi örnek gösterilebilir. Bu cilt tipi güneşe karşı hassas değildir ve mutlaka bronzlaşır.
- Tip 6: Güneşe karşı dirençli, siyah cilt rengidir.